Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, uluslararası doğrudan yatırımların psikolojik eşik olan çift haneli rakamlarda devam ettiğini belirterek, “Geçen yılı 10 milyar doların biraz üzerinde uluslararası doğrudan yatırım tutarıyla tamamlayacağımızı tahmin ediyoruz.” dedi.
Dağlıoğlu, “Akşam Future&Trends Summit 2024” etkinliğinde yaptığı konuşmada, uluslararası doğrudan yatırımları gündemlerine aldıklarını belirterek, bu alanda son 20 yılda çok önemli gelişmeler yaşandığını söyledi.
Geçen yıl, dünyadaki merkez bankalarının uyguladığı para politikalarının da etkisiyle tüketici talebinin daraldığını ve yatırımların yavaşladığını ifade eden Dağlıoğlu, jeopolitik gelişmelerin de ticareti ve küresel tedarik zincirlerini yavaşlattığına dikkati çekti.
Dağlıoğlu, dünya çapında muhafazakar ticaret eğilimlerinin öne çıktığını dile getirerek, “Geçmişte kural koyucu ülkelerin şu anda, o koyduğu kurallara uymadığı bir tabloyu görüyoruz. Bu da maalesef dünyadaki yatırımları şekillendiren gelişmelerden biri. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik eğilimleri de dünyadaki ticareti, tüketici davranışlarını, yatırımları şekillendiren dinamiklerden biri olarak ortaya çıkıyor. Bu maddeleri artırmak mümkün ama en nihayetinde bu maddeler dünyadaki tedarik zincirlerini tekrar şekillendiriyor.” diye konuştu.
Dünyadaki tedarik zincirlerinde, küreselleşmenin biraz tersine bir süreçle bölgeselleşme eğilimlerinin olduğunu aktaran Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
“Ülkemizin de aslında bu süreçte, çok doğru politikalarla, gelecek adımlarını daha erken ve öngörülebilir bir şekilde attığını görüyoruz. Neden bahsediyoruz? Bölgeselleşme deyince Cumhurbaşkanımızın liderliğinde diplomatik atılımlarla, aslında ülkemizin çevresinde daha istikrar bölgesi olabilmesini kastediyorum. Ticaretin kesilmeden devam etmesi, iş dünyası temsilcileri için baş ağrısının az olduğu bir ortamda ticaret yapması ve ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi için ciddi diplomatik çalışmalar olduğunu hepimiz gözlemliyoruz.”
“Uluslararası doğrudan yatırımlar performansımız 5 kat arttı”
Burak Dağlıoğlu, 2006 yılında uluslararası doğrudan yatırımların 1 trilyon doları aştığını belirterek, salgın dönemine kadar bu seviyelerde kalsa da salgının ardından tekrar 2006 öncesine döndüğünü söyledi.
Dağlıoğlu, “1970-2003 döneminde Türkiye, dünyadaki yatırımların ortalama yıllık binde 2’sini çeken bir ülkeyken, artık kabaca yıllık yüzde 1’ini çeken bir ülke haline geldi. Performansımızı 5 kat artırdığımızı söyleyebiliriz. Bu Cumhurbaşkanımızın sağladığı siyasi istikrar ortamında, yapılan reformlarla, altyapı yatırımlarıyla, liberalleşme politikalarıyla, uluslararası ticaret ve tedarik mekanizmalarına entegre olma politikalarıyla beraber gerçekleşen bir performans.” ifadelerini kullandı.
Geçen yılın ilk 6 ayında dünyadaki yatırımların yüzde 36, G20 ülkelerinde yüzde 38, Avrupa Birliği ülkelerinde de yüzde 80 daraldığını aktaran Dağlıoğlu, merkez bankalarının para politikasının ticarete etki ettiği kadar yatırımlar konusunda da yansıması olduğunu belirtti.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlar konusunda rekabet halinde olduğu Doğu Avrupa ve Orta Avrupa ülkelerinde de daralmaları gözlemlendiklerini ifade ederek, Türkiye’nin 2023 yılının 11 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27’lik düşüşle toplamda 9,2 milyar dolar düzeyinde uluslararası doğrudan yatırım girişi gerçekleştiğini bildirdi.
“Türkiye’nin cari açığının yüzde 40’ı uluslararası doğudan yatırımlarla finanse ediliyor”
Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin hemen hemen her sektörde uluslararası doğrudan yatırım çekebilen bir ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Uluslararası doğrudan yatırımların psikolojik eşik olan çift haneli rakamlarda devam ettiğini görüyoruz. Yani yıllıklandırılmış performansımızın 10 milyar doların biraz üzerinde olacağını öngörüyoruz. Geçen yılı 10 milyar doların biraz üzerinde uluslararası doğrudan yatırım tutarıyla tamamlayacağımızı tahmin ediyoruz. Şubat ayının başlarında açıklanmış olacak. Geçmiş 20 yılı tekrar bir hatırlamak adına, Türkiye hangi sektörlerde yatırım çekti? Finans, imalat, enerji, bilgi, iletişim teknolojileri, perakende, e-ticaret gibi devam eden bir sektör dağılımımız var. Coğrafi dağılım olarak ise Avrupa ülkeleri bizim en büyük yatırımcımız. Yaklaşık yüzde 70’e yakın yatırımın Avrupa’dan geldiğini görüyoruz. Amerika yaklaşık yüzde 8 civarında, Körfez ülkeleri ise yüzde 7’nin biraz üzerinde.”
Dağlıoğlu, uluslararası doğrudan yatırımların ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını belirterek, 2003-2022 döneminde kabaca Türkiye’nin cari açığının yüzde 40’ının uluslararası doğudan yatırımlarla finanse ettiğini bildirdi.
Uluslararası doğrudan yatırımların istihdam üzerine etkisine de değinen Dağlıoğlu, “2006-2021 döneminde, özel sektörün istihdamının yüzde 8,8’inin uluslararası doğrudan yatırımcılar tarafından sağlandığını görüyoruz. Yaklaşık 15 yıllık döneme ilişkin bir çalışma yaptık. 60 bin şirketi değerlendirdik. 2006 yılında 500 bin kadar istihdam sağlayan uluslararası sermaye şirketleri, 1,3 milyon üzerinde istihdama ulaşmışlar, yaklaşık 2,5 kat artıştan bahsediyoruz.” diye konuştu.
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kartoğlu da gazetenin 105 yıllık tarihi olduğunu belirterek, düzenledikleri zirve ile sektörlerin gelecek yüzyılını kapsamlı bir şekilde konuşmak üzere kamu, finans ve iş dünyasından üst düzey yöneticiler ve sektör paydaşlarını bir araya getirdiklerini söyledi.
“Yatırım, Finans ve Sigortanın Gelecek Yüzyılı” paneli gerçekleştirildi
Açılış konuşmalarını ardından Colendi Kurucu Ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Tekmen’in moderatörlüğünde “Yatırım, Finans ve Sigortanın Gelecek Yüzyılı” paneli gerçekleştirildi.
Panelde, Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigortacılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Ali Emre Ballı, Ziraat Teknoloji Genel Müdürü Bayram Tuzcu, Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel ve KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk konuşmacı olarak yer aldı.
Ahmet Yaşar, konuşmasında, 2023’ün Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerle başladığını hatırlatarak, geçen yılın sigorta farkındalığının ve deprem riskinin ele alındığı bir yıl olduğunu belirtti.
Yaşar, dünyada ve Türkiye’deki para piyasalarının durumu ve deprem riski başta olmak üzere doğal felaketler sebebiyle sigortanın 2023’te en çok konuşulan konular arasında yer aldığını vurguladı.
Ali Emre Ballı da Finansal Kurumlar Birliği adına 2023’ün iyi geçtiğini aktararak, “Büyümemiz gerçekleşti ve üyelerimiz lisans alarak birliğimize üye oldu. Bu minvalde geçen yılı güzel kapattık.” dedi.
Bayram Tuzcu ise geçen yılın birçok regülasyonun ve yeni iş modellerinin finans sektörüne girdiği bir yıl olduğuna işaret ederek, “Biz de Ziraat Teknoloji olarak 2023’ü, geleceğin bu yeni iş modellerine hazırlık anlamında AR-GE ve teknoloji yatırımlarını yoğun bir şekilde yaptığımız bir dönem olarak geçirdik.” diye konuştu.
Bulut Arukel de “2023, Figopara’yı dolar bazında yaklaşık 6,5 kat büyüttüğümüz bir sene oldu. 2024 bizim için çok keyifli geçeceğini düşündüğümüz ve hızlı başlayan bir sene oldu.” dedi.
Sinem Cantürk ise 2023’ün dijital bankaların, servis modeli bankacılığının, geleneksel bankaların hizmet alanlarını nasıl genişletebileceğinin konuşulduğu bir yıl olduğuna dikkati çekerek, 2024’ün dijital finans açısından geçen yıldan daha hareketli geçmesini öngördüğünü söyledi.